Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | güvenilir bilgi | reliable information n. | ||
We must obtain relevant and reliable information which can be compared. Karşılaştırılabilecek ilgili ve güvenilir bilgiler elde etmeliyiz. More Sentences |
||||
Colloquial | ||||
Colloquial | güvenilir bilgi | drum [australia] n. | ||
Idioms | ||||
Idioms | güvenilir bilgi | the good oil [australia/canada] n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | içeriden alınmış güvenilir bilgi | hot tip n. |
General | güvenilir bilgi kaynağı | bible n. |
General | güvenilir olmayan kaynaklardan alınan bilgi | rumint n. |
General | güvenilir kaynaktan bilgi almış olmak | be reliably informed v. |
General | doğru olmayan bilgi veya kusurlu muhakemeye dayanan, bu nedenle güvenilir olmayan | spurious adj. |
General | güvenilir bilgi almış | inspired adj. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | (yönetici, çalışan, danışman) güvenilir birinden elde edilip borsada işlem gören tahvillerin fiyatını etkileyen bilgi | inside information [us] n. |